8 Mart Dünya Kadınlar Günü

 

“ Bir kadın tüm dünyayı değiştirebilir “ 

Koton oldukça bilinen köklü bir giyim mağazasıdır. Kotonun Türk Eğitim Vakfı ile yaptığı iş birliğinde 8 Mart Kadınlar Gününe özel deprem bölgesinde ki 200 üniversite öğrencisinin eğitim masraflarını karşılayacağını belirtti.  Kotonun 8 Mart Kadınlar Günü için “ Bir kadın tüm dünyayı değiştirebilir “ sloganı ile sosyal medyalarda paylaştıkları reklam kampanyasının yalın ve duru bir dili vardır. Reklam kampanyasının cinsiyet ayrımı yaptığını söyleyebiliriz.

Kampanyanın verdiği mesaj bu zamana kadar kadınlara söyleneni kısıtlayıcı cümlelerin  “ sesli gülme, kapalı giyin, tek başına dışarı çıkamazsın“ vs. özgürlüklerinin kısıtlanmasını reklam kampanyasında tam tersini söyleyerek ‘’ İstediği gibi giyinebilir, istediği yerde kahkaha atabilir, bir kadın özgürce seyahat edebilir’’  diyerek farkındalık yaratmayı amaçlamışlardır. Kampanya özgün olmaması bakımından görsel açıdan daha çok kişi konuşmalarına yer vermesi, çok az sayı da görsel kullanmaları zayıf yönlerinden biridir. İşitsel olarak sadedir.  Cümlelerin kısa ve net olması güçlü yanıyken, görsel eksikliği reklamın zayıf yönlerindendir.

                    “ Pembe Destek Hareketi“ 

Penti pembe destek hareketi başlatarak deprem bölgesinde ki kadınlara istihdam sağlaması ile ön plana çıkıyor. Kampanya dili oldukça yalın ve anlaşılır bir dildedir. Kampanyanın mesajı destek hareketi başlatarak deprem bölgesindeki çocukların 1 yıl süreyle eğitim ücretlerinin karşılanması, deprem bölgesinden farklı bölgeye yerleşen kadınlara kira yardımı yapmaları, deprem bölgelerinde kurulan bölgeye destek sağlamaları, depremden etkilenen kadınlara işte öncü olmaları ve kadınlarımız için eğitim atölye konusunda yardım etmeleri kadınlar gününü güzel bir amaçla destek sağlamaları kampanyanın artı yönlerindendir. Kampanyanın içeriği özgün bir içeriktir.

Görsel ve işitsel olarak reklamın amacına destek ismine uygun olarak tasarlanması belli bir bütünlük sağlıyor. Güçlü bir kampanya olduğunu düşünüyorum. Çok sayıda yardımın sağlanmasına yardımcı olacak ve farkındalık yaratacak bir reklam.

  

     

          “ Türkiye’de 100 Yıldır Neler mi Oldu?“

VakıfBank’ın 8 Mart Kadınlar Günü için paylaştığı reklam kampanyasında dil oldukça yalın kullanılmıştır. Kampanya cinsiyet ayrımını Cumhuriyetin ilan edilmesiyle bağdaştırmıştır.  Cumhuriyetin ilanı ile beraber kadınlara açılan fırsatların ve sadece erkeklerin yapabileceği düşünülen meslekleri Cumhuriyetin ilanı ile kadınların istedikleri işi yapmalarına öncü olmuştur. Kampanyayı özel kılan durum geçmişimizi, Cumhuriyetimizi unutmayarak her zaman hatırlayıp kadınlarımıza verilen desteklerin kısa ve öz olarak anlatılmasıdır. Kampanyanın içeriği karmadır. Çoğu kampanya da  benzerleri ile karşılaşabiliriz. Görsel olarak çok zayıf, işitsel olarak kısa ve öz anlatım dili ile mesajı net bir şekilde karşı tarafa veriyor.

“Bugün verdiğimiz söz, yarınlara umut olsun.“

Kampanyanın dili oldukça sade kısa ve net bir dildedir. Deprem bölgesinde ki 200 kadın üniversite öğrencisinin eğitim masraflarını karşılayacaklarını belirtmişlerdir. Yaptıkları eğitim masrafı karşılama kampanyasın da erkek öğrenciler ve kadın öğrenciler arasındaki farkı anlamamaktayız.

Cinsiyet fark etmeksizin herkesin yapabileceği, başarabileceği konulardan bahsetmeleri, kadınlara umut olmaya çalışmayı amaçlayan bir reklam kampanyası olmuştur. Kampanya mesajında doğu bölgesi Kahramanmaraş da çağrı ve operasyon merkezinde %70 istihdam sağlama oranına ulaşarak amaçlarına ulaşmayı hedeflemektedirler. Bu reklamda doğu bölgesinde ki insanların Anadolu insanları kadar hoşgörülü olmadıkları, kadınların çalışmalarını istemedikleri, çoğu konularda izin vermedikleri belirtilmeye ve zaman geçtikçe doğu bölgelerinde çalışan kadın sayısının artmasını dile getirmişlerdir. Kampanya özgündür. Görsel olarak çok yetersiz, işitsel olarak çok dikkat çekici olmayan bir reklam kampanyası olduğunu söyleyebiliriz. Zayıf bir reklam olduğunu düşünüyorum sebebi ise kadın erkek ayrımının oldukça fazla olduğu, her bireyin başardığında takdir göreceği konuları kadınlar üstünden süsleyen bir reklam, işitsel görsel olarak da oldukça zayıf reklamdır.

“Bu cinsiyet değil, cesaret meselesi!“

Kampanyanın dili özgün ve doğal bir anlatımı vardır. İnsanlar tarafından görünce şaşırdıkları kadın otobüs şoförlerinden bahsediyor. Çok fazla alışık olmadığımız bu görüntü bazı müşterilerin çok sevindiklerini bazı müşterilerin ise otobüse binmek istemediklerini belirtilmiştir. Erkek çalışanların ilk başta kadın meslektaşlarına yaptıkları zorbalık ve kadın şoförlerin yaşadıkları zorluklar ve zorbalıklarla başa çıktıklarını ve hiçbir zaman hayallerinden vazgeçmemelerini önemsiyor. Kampanya özgün bir kampanyadır. Görsel olarak amatörce olup, işitsel olarak amatörlüğünü sürdürmektedir. Zayıf bir kampanya olduğunu söyleyebiliriz. 8 Mart Kadınlar Günü için yapılan bir reklam ama daha çok markanın kendini kadınlar günü üzerinden ön plana çıkarması ve reklamlarını yapıyormuş gibi lanse edici bir reklam kampanyası olduğunu izleyiciye hissettiriyor.